Benign paroksismal pozisyonel vertigo (BPPV) erişkinlerde tekrarlayan vertigonun en sık nedenidir, BPPV’nin meydana gelmesi için otokoninin utriküler maküladan kopması ve semisirküler kanallardan birine düşmesi gerekir. BPPV’nin yaşam boyu prevelansı 2.4%’ dır. BPPV nörootoloji kliniklerinde en sık görülen vertigo nedeni olduğu için iyi tanınması ve tedavi edilmesi gerekir. Kadınlarda daha sık görülür, bunun nedeni olarak migrenin kadınlarda daha sık görülmesi, BPPV ve migren birlikteliği ile açıklanabilir. BPPV’de posteriyor kanal en sık etkilenen kanaldır ve sağ posteriyor kanal en sık sağ tarafa yatıldığı için daha fazla etkilenir. Lateral kanal ise olguların %10-17′ sinde etkilenir. BPPV’nin tanımındaki ‘benign’ sözcüğü hastalığın ilerleyici olmadığını ve spontan remisyona girebileceğini belirtmek için kullanılır. Yapılan çalışmalarda, BPPV hastalarında düşme ve depresyon insidansında artma ve günlük yaşam aktivitesinde azalma bildirilmiştir. Semptomatik dönemde hastaların % 24’ü araba kullanmayı bıraktığı, %18’nin evden çıkmadığı gösterilmiştir.
Yukarıda belirtilen özelliklerden hastalığın kişilerin yaşam aktivitelerini ciddi olarak kısıtladığı görülmektedir. Bu nedenle, hastalığın ‘benign‘ olarak adlandırılması tartışılabilir. BPPV klinik tablosuna, kalsiyum karbonat kristalleri utriküler makuldan kopup semisirküler kanallardan birine düşmesi neden olur. Posteriyor kanal, yerleşimi nedeniyle olguların büyük bir kısmında etkilenen kanaldır. Kanalolitiaziste kalsiyum karbonat kristallerinin kanal içinde serbest olarak dolaşıp belli baş hareketleri ile kupulanın ampullapedal ya da ampullafugal defleksiyonuna neden olur. Kupulolitiaziste ise kalsiyum karbonat kristallerinin kanala yapışması sonucu benzer klinik tabloya neden olur. Her iki durumda da baş dönmesi ve etkilenen kanala özgü nistagmusun ortaya çıkmasına neden olur. Olguların %80’ninde neden kanalolitiazistir. Öykü nettir; hastalar yatağa yatarken, yataktan kalkarken, yatakta döndüklerinde veya rafa bir şey almak için uzandıklarında çevrenin hareket illüzyonu şeklinde baş dönmesi tanımlar. Baş dönmesi atakları 30 saniyenin altında sürer ancak hastalar bu atakları daha uzun olarak algılayabilir. Özellikle sabahları yataktan kalkarken baş dönmesi atakları çok şiddetlidir. Bunun nedeni, uykuda kalsiyum karbonat kristallerin kanalın bir bölümünde yoğunlaşması ve yataktan kalkarken şiddeti baş dönmesi atağına neden olmasıdır. Hastalar gün boyu devam eden sersemlik hissinden yakınabilir. Uyku sırasında dönme ile baş dönmesi atakları tetiklenebilir. Hastaların çoğunda BPPV haftalar süren ataklar halinde devam eder; sonra kendiliğinden düzelir. Haftalar, aylar ve hatta yıllar sonra tekrarlayabilir. Uzun yıllardır tekrarlayan vertigo atakları olan hastalarda muayene de normal ise tanı en büyük olasılıkla BPPV’ dir. BPPV kafa travması, viral labirentit, Meniere hastalığı, migren, iç kulak operasyonlarından sonra görülebilir. Baş dönmesi yakınması ile başvuran hastada yapılacak en önemli muayenelerden biri pozisyonel testtir. Öncelikle Dix-Hallpike testi yapılmalıdır. Test görsel fiksasyonu baskılayan Frenzel gözlüğü ile yapılırsa amplitüdü düşük ve kısa süren nistagmusları da görmeye olanak tanıdığı için daha iyi olur. Muayene yapılan odanın fiziksel koşullarına ya da hastanın özelliklerine göre yana yatırma testi de, posteriyor kanalı uyarmak için yapılabilir. Sıklıkla sağ taraf etkilendiği için pozisyonel teste soldan başlamak uygun olur. Pozisyonel test sonucu posteriyor kanaldaki kalsiyum karbonat kristalleri kupulanın utrikülden uzaklaşmasına neden olur (ampullofugal). Bu eksitatör uyarı mikst yukarı vurumlu alttaki kulağa doğru torsiyonel komponenti olan nistagmusa neden olur. pBPPV’ de nistagmus pozisyonel testten 1-15 saniye sonra ortaya çıkar; atağın süresi 5-40 saniye arasındadır. Hasta oturduğunda nistagmusun yönü hasta oturduğunda tersine döner. Çünkü kupula ters yönde (ampullopedal) yönde uyarılmıştır. Tanı konduktan sonra düzeltici manevrayla partiküllerin posteriyor kanaldan uzaklaştırılması gerekir.
Epley manevrası, Modifiye Epley manevrası ve Semont manevrası kullanılmaktadır. Epley manevrası sayısız randomize plasebo kontrollü çalışmalarda test edilmiştir, bu çalışmalarda hastaların % 61-80’ninin tek manevra ile tedavi edildiği bildirilmiştir. Epley manevrası, dahili tıp bilimlerindeki en etkin tedavilerden biridir. Semont manevrasının yaşlı ve obez hastalarda uygulanması daha zor olabilir, pBPPV’sinde kanalolitiazise bağlı durumlarda uygulanabileceği gibi kupulolitiazise bağlı olabilecek dirençli olgularda kullanılır. Pozisyonel testte nistagmus saptanmayan sadece baş dönmesi ya da bulantı hissi olan hastalarda yakınma olan tarafa manevra yapılmasının faydası çalışmalarda gösterilmiştir. Manevradan sonra; örneğin sağ tarafa manevra yapılmışsa hastanın bir hafta boyunca sol tarafa tercihan iki yastıkla yatması önerilmektedir. Hastalarda manevradan sonra yaklaşık bir hafta devam eden dengesizlik yakınması olabilir. Pozisyon ile tetiklenen baş dönmesi devam ediyorsa, manevra ikinci kez tekrarlanır. Dix-Hallpike ya da yana yatırma testinin negatif olduğu durumlarda lateral kanalı değerlendirmek için roll testi yapılmalıdır. Lateral kanal Dix-Hallpike ya da yana yatırma testinde de uyarılabilir ve horizontal nistagmus ortaya çıkar. Sırt üstü yatan bir kişide başı sağ tarafa çevirmek partiküllerin ampullaya doğru düşmesine neden olur ve ampullapedal (eksitatör) endolenfatik harekete ve baş çevrildiği tarafa sağa vuran horizontal nistagmusa (jeotrofik nistagmus) neden olur . Baş diğer tarafa sola çevrildiğinde partiküller ampullanın aksi yönüne düşer ve ampullafugal etki ile sola vuran jeotrofik horizontal nistagmus ortaya çıkar. Nistagmusun latent periyodu çok kısadır ya da yoktur, atakların ve nistagmusun süresi daha uzundur. Hangi tarafın etkilendiğine, hangi tarafta nistagmusun amplitüdünün daha şiddetli ise ona göre karar verilir . Eğer amplitüd farkı net değilse, hangi tarafta hastanın yakınması daha fazla ise etkilenen taraf olarak kabul edilir. Roll testi sırasında daha az sıklıkla baş çevrildiğinde üstteki kulağa doğru vuran ajeotrofik horizontal nistagmus ortaya çıkar. Bu tip nistagmus horizontal kanalın anteriyor kolunda kupulaya yerleşimli kupulolitiazis sonucudur ya da kupulolitiazis sonucudur. Lateral kanal jeotrofik BPPV’sinin tedavisi için Lempert’in önerdiği Barbeque manevrası ya da Gufoni ve arkadaşlarının önerdiği Gufoni manevrası (jeotrofik ) yapılabilir. Lempert ve Gufoni manevrasının plasebo kontrollü bir çalışmada etkinliğinin benzer olduğu gösterilmiştir. Barbeque manevrası ve Gufoni manevrası aşağıda gösterilmiştir. Ajeotrofik lateral kanal BPPV’sinde de Gufoni ve arkadaşlarının önerdiği manevra da aşağıda gösterilmiştir . Anteriyor kanala ait BPPV tablosu çok ender olduğu için burada bahsedilmeyecektir. Santral pozisyonel vertigo ender olarak pozisyonel baş dönmesine neden olur. Santral pozisyonel vertigo ve nistagmus medulla oblangata, orta hat serebellar yapılar ve vestibüler çekirdekler arasındaki bağlantıları etkileyen infratentoriyal lezyonlar sonucu oluşur. Baş sallanır pozisyonda, vertigonun eşlik ettiği ya da etmediği santral aşağı vurumlu nistagmus; vertigo olmadan santral pozisyonel nistagmus; santral pozisyonel kusma ve nistagmus gibi özellikleri ile BPPV’den ayrılır. Ayrıca santral lezyonlarda pozisyonel test sonucu ortaya çıkan nistagmusun, BPPV’ deki gibi latansı ve yorulması yoktur, pozisyonel testten hemen sonra ortaya çıkar ve tekrarlayan testlerde her zaman aynı amplitüd ve frekansta görülür. BPPV yukarıda da vurgulandığı gibi tekrarlayan baş dönmesinin en sık nedenidir. Öykü ve muayene bulguları tipiktir ve tedavisi çok kolaydır. Tedavi edilmesi çok önemlidir çünkü yaşam kalitesi üzerine olumsuz etkileri vardır. Özellikle yaşlılarda gecikmiş tanı, düşme sonucu ortaya çıkan ciddi sorunlara zemin hazırlayabilir.